Yerleşim, resimdeki unsurların konumlandırılması anlamına gelir. Ögelerin nasıl düzenlendiğinde önemli bir rolü vardır. Yerleşim; resimdeki denge, hareket ve vurguyu etkiler. İzleyicinin gözünün eser üzerinde gezinmesini sağlayarak görsel bir akış sağlar. Buna bağlı olarak da izleyicinin eser üzerindeki anlayışını ve duygusal tepkisini belirler. Sonuçta sanatçı; vermek istediği mesaj, oluşturmak istediği etki, resmin odağı ve içindeki ögelerin hareketi gibi unsurlara bağlı olarak resmin yerleşimini planlar.
Resimde hareket, eserde eylem izlenimi oluşturmak için kullanılan bir sanat ilkesidir. Resimdeki tek bir öge için kullanılabileceği gibi resmin tamamında da bu etki verilebilir. Resimde hareket; ritm, renk, çizgi, mekan ve denge gibi unsurlarla sağlanır.
Resimdeki ögelerin tekrarıyla (motif) resimde hareket hissi ritm unsuru aracılığıyla verilebilir. Resimdeki motiflerin boyut ve aralık bakımından farklılık göstermesi düzensiz bir ritm oluşturur ve doğallık hissiyatı verir. Buna, farklı türdeki ağaçların (uzaklık hissiyatı vermek için) resme farklı konumlarda yerleştirilmesi örnek verilebilir. Motifler arasındaki aralıklar izleyicinin kompozisyona bakışındaki hızı (tempoyu) belirler.
Resimde çizgiler statik veya dinamik olurlar. Statik çizgiler dikey ve yatay olan düz çizgilerdir. Sağlamlık ve sabitlik hissiyatı verirler. Örneğin bina çizimlerinde bu çizgiler kullanılır. Dinamik çizgiler ise resimde hareketi ifade ederler. Resim düzlemine çarprazdırlar. Zikzak veya geniş eğriler şeklinde olabilirler. Farklı olarak; bir çizgi, hareket eden bir noktayı işaret edecek şekilde de kullanılabilir. Bir çizgini başladığı ve bittiği yani hareketin yönünü ifade edecek şekilde çizgilere yer verilebilir.
Resimde dinamik renklerin kullanımı hareket hissiyatı verebilir. Değer ve yoğunluk bakımından güçlü olan yüksek anahtarlı renklerle düşük anahtarlı renklerin yan yana kullanımı resimde eylem etkisi oluşturur.
Harekete bağlı olarak figür veya nesnelerin değişimleri zımni hareket olarak isimlendirilir. Örneğin bir eylemde bulunan (yürüme, koşma, dans etme vs.) bir figür statik duran bir figüre göre farklı denge noktalarına sahiptir ve çizime de bu şekilde aktarılır. Hareket eden özneyle uyumlu bir şekilde mekanın kullanımı da hareketi ifade edebilir. Örneğin bir topu atan bir özne ile topun resimdeki yerleşimi kullanılarak bir hareket izlenimi verilebilir.
Yirminci yüzyıl ortalarında gelişmeye başlayan ve Op Art olarak bilinen "optik sanat" ise, ritm ve kontrast kullanımıyla resimde hareket illüzyonu yaratmayı hedefler. Karmaşık duyusal bilgileri güzenlemek için beynin çabalarından yararlanır.